Işık Taban FETAV'ın düzenlediği 'Not Defteri' söyleşilerinde sevenleri ile buluştu

Fethiye ve Kayaköy'ün tarihi ve kültürel geçmişine dair yazmış olduğu araştırma yazıları ve kitaplarıyla tanınan ünlü yazar ve gazeteci Işık Taban için Fetav'da kitap imza günü ve söyleyişi etkinliği düzenlendi.

PAYLAŞ
Son Dakika 48 - Ersin DAL

Fetav ve Ortak Akıl Topluluğu grubu tarafından düzenlenen etkinliğe yoğun bir ilgi oldu. Fethiye’nin yerel yazarları ve Fetav üyeleri ile Fethiye’nin tanınmış kişilerinin katıldığı etkinlikte Gazeteci ve Yazar Işık Taban; kitaplarına konu olan eski Fethiye’yi ve Kayaköy’ü anlattı. “Şehirlerin hikâyeleri vardır” diyen Işık Taban “Fethiye ve Kayaköy ile ilgili 6 kitap yazdım. Bunun haricinde gazeteci olarak 3500 ‘ün üzerinde makale yazdım. Yeni yazmış olduğum kitabımda yakın bir zaman içeresinde çıkacak. Fethiye’nin her geçen gün kaybolmaya yüz tutan değerlerini gördükçe çok üzülüyorum. Evet zaman zaman çok tepki verdiğim anlarda oluyor. 4 bin yıllık kültür birikimine sahip Fethiye’ye ve Kayaköy’e sahip çıkmaya devam edeceğim” dedi.
“YAZARIMIZ IŞIK TABAN İLE BUGÜN TARİHE BİR NOT DÜŞTÜK”
Gazeteci ve Yazar Işık Taban’ın  kitap imza günü ve söyleyişi etkinliği başlamadan önce Fetav gönüllüsü ve Ortak Akıl Topluluğu grubu adına Ümit Yılmaz tarafından bir açılış konuşması gerçekleştirildi. Ümit Yılmaz konuşmasında “Bu günkü etkinliğimizin adı not defteri söyleşileri. Bana bunun ismi ne olsun dediklerinde düşündük en son not defteri olsun çünkü yazılan ve söylenilen her şey aslında tarihe düşülen bir not olmaktadır.  Ben yerel yazarlarımızı çok önemsiyorum. Fethiye’nin kendi yazarlarını ve eserlerine çok değer veriyorum. Çünkü Fethiye’nin tarihine minik minik notlar düşürüyorlar. Farkında değiller belki ama yıllar sonra Fethiye’nin kent tarihi oluşurken bunlardan faydalanılacaktır. Işık Taban ise benim için çok önemli bir isim. Çünkü eski Fethiye ve Kayaköy denilince aklımıza gelen ilk ve tek isim Işık Taban ve yazdığı kitaplardır. Bu kitaplar çok güzel. Ben hepsini okudum. Okumayanlara okumalarını tavsiye ediyorum. Okuduklarında göreceklerdir ki; yaşadığımız şehrin ne kadar çok önemli olduğunu anlayacaklar ve farklı bir şehirde yaşadıklarını hissedeceklerdir. Çok değer verdiğimiz yazar Işık Taban ile bir arada olmaktan dolayı çok mutluyum. Birazdan sizlerde aynı duyguları paylaşacaksınız. Yazarımız Işık Taban ile bu gün tarihe bir not düştük. Kendisine çok teşekkür ediyoruz ” dedi.
“ŞEHİRLERİN YAŞANMIŞ HİKAYELERİ VARDIR”
Gazeteci ve Yazar Işık Taban, “Bu gün medeni ülkelere gittiğinizde mutlaka fark etmişinizdir; yönetimlerin ve yaşayan insanların şehirlerin tarihi dokularına ve eski şehirlerine sahip çıktılarını görmekteyiz. Tarihin yaşandığı eski yerleşim yerleri olduğu gibi duruyor ve koruma altında. Fakat sorun sadece Fethiye ve Kayaköy’de değil tüm Türkiye’de… Şehirlerin her geçen gün kaybolan tarihi dokuları ve beraberinde yok olan kültürel değerlerini görmekteyiz. Ben insanların para kazanmalarına, yeni tesisler yapmalarına karşı değilim. Yazılarımda da belirttiğim gibi şehirlerin hikâyelerinin yazıldığı yani tarihi ve kültürel değerlerinin bulunduğu yerleşim yerleri vardır. Bu yerler koruma altına alınmalıdır. Biz ne kadar çok tarihi birikimimize ve değerlerimize sahip çıkarsak işte o zaman turizmden çok daha fazla para kazanırız. Metropolleşmenin olduğu yeni yerler ise bu yerlerin dışına yapılmalıdır. Eski şehirler olduğu gibi korunmalıdır. Biz de ise tam tersi oluyor. Şehirlerin tarihi dokularının ve kültürel değerlerinin bulunduğu yerler yıkılıyor  ve yerine yeni bir yapılaşma yapılıyor. Artık öyle bir zaman gelecek ki; telafisi olmayacak bir durumla karşılaşacağız.  Tarihin yaşandığı şehirlerimizde bizleri geçmişe bağlayacak hiçbir şey kalmayacak. Sadece eski fotoğraflara hüzünle bakacağız. Bu konuda yerel yönetimlere çok büyük bir sorumluluk ve iş düşüyor. Her zaman söylediğim gibi çaresi; koruma amaçlı planlamanın bir an önce yapılması gerekiyor. Bu durumu aslında sadece;  yerel yönetimlere de bağlamamak gerekir, halka da bu konularda bilgilendirme yapılarak aydınlatılması ve bu sorumluluğun verilmesi gerekmektedir” dedi. 

“ESKİ TARİHİ DOKULAR KORUNSUN”
Fethiye’nin tarihi dokusuna ve kültürel eserlerine ve değerlerine sahip çıkılmadığını vurgulayan Işık Taban “Fethiye’nin zengin tarihi geçmişine bizleri bağlayan Paspatur çarşımız, Çarşı caddemiz, Fethiye kalesinin bulunduğu bölgeler, Cumhuriyet ve Kesikkapı mahallelerimiz koruma altına alınmalıydı. Anıların ve hikayelerin yaşandığı eski Fethiye’miz ile yüreğimdeki kanayan yara olan Kayaköy koruma altına alınmalıydı. Her geçen gün yağmalanıyor. İnsan ömrü çok kısa. Bir gün bakacağız ki;  o çocukluğumuzun yaşandığı eski Fethiye diye bir şey kalmayacak.  Telmessos tiyatrosu örneğinde olduğu gibi 4 bin yıldır yerinde duran bir Likya lahitine sahip çıkamıyorsanız; o zaman bu şehrin yönetiminde olmayacaksınız. Söylediğim zaman bana hep kızıyorlar. Benim evim tarihi Telmesos tiyatrosunun üstünde gelin oraya bir çıkıp eski Fethiye’nin merkezine Paspatura ve içler acısı bir duruma gelen şehrin tarihi antik tiyatrosuna bir bakın. Göreceksiniz ve üzüleceksiniz. İçiniz kan ağlayacak. Belki bana hak verirsiniz. Ben kimsenin ticaretine karşı değilim. Eski tarihi dokular korunsun, istiyorum. Bu gün madeni uluslar eski şehre ait bir taşı bile yerinden sökmüyorlar. Bizler ise yıkıyoruz ve yok ediyoruz. Şimdi sizlere soruyorum; dedesinin evinde hala oturan var mı ? veya dedesinin evini koruyup oturan kaç tane insan var? Ama dedesinin evini yıkıp yerine yeni bir bina yapan çok kişi var. Bu böyle olmamalı. Çarşı caddesinin simgesi haline gelen evler tek tek yıkılıyor. Bir tarihin yaşandığı her şey, her geçen gün yok oluyor. Kayaköy ise onu bana hiç sormayın. Beni eleştirenler şöyle diyorlar; Işık hanım sizde Kayaköy’de kaçak bina da oturuyorsunuz. Ben Dede’den kalma aslı bağ evi olan bir evi aslına uygun restore ettim ve orada oturuyorum. Dede evini yıkıp yüzme havuzlu lüks bir villa yapmadım ve hepsi de yasaldır. Tabi ki saygı kuralları içersinde eleştirilere sonuna kadar açığım. Herkesle de oturup tartışırım. Kitaplarım da eski Fethiye’yi ve Kayaköy’ü anlattım. Şehrin yaşanmış hikayelerini ve sosyal hayatını gelecek nesillere taşıdım. Taşımaya da devam edeceğim. “Anılar Bazen Hüzün Yüklüdür”, “Bana Mimozalar Getir Raşel”, “Bavulunda Sevda Taşıyanlar” ve 'Güneşi Penceremde Unuttum' adlı kitaplarımı okuyanlar beni çok iyi anlamaktalar. Fethiye’yi seviyorsak bu topraklarda yaşanan tatlı ve acı dolu sevgiyi, yaşanan hikayeleri ve tarihi mirasımıza sahip çıkmalıyız. O zaman Fethiye’ye olan borcumuzu ödemiş oluruz. Çünkü; Fethiye çok özel bir şehirdir” dedi. Gazeteci ve Yazar Işık Taban konuşmalarından sonra davetlilerin sorularına cevap verdi.
 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN