Akgün 'Günde 700 ton ürün ihraç ediliyor'

Fethiye ve Seydikemer bölgelerinde ihracat, yükselişe geçti. Fethiye'de son iki ayda ihracat rakamı 30 bin tona ulaşırken her gün yurt dışına 700 ton sebze ve meyve ihraç edildiği belirtildi. Rusya'nın yanı sıra Avrupa ülkeleri de Fethiye ve çevresinden yüklü miktarda sebze ve meyve çekiyor. Fethiye İlçe Tarım Müdürlüğü, analiz işlemlerini yakından takip edip gümrük işlemlerinde de belge kontrollerini sürdürüyor. Türkiye Haller Federasyonu Başkan Yardımcısı Atabey Akgün, 'Türkiye ihracatçılarının büyük bir bölümü sevkiyatını Fethiye'den gerçekleştiriyor' dedi.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Akgün 'Günde 700 ton ürün ihraç ediliyor'

Fethiye ve Seydikemer bölgelerinde ihracat, yükselişe geçti. Fethiye’de son iki ayda ihracat 30 bin tona ulaşırken her gün yurt dışına 700 ton sebze ve meyve ihraç edildiği belirtildi. Fethiye ve çevresinde ihracatlık domates 2,5-3 TL arası, topraksız ürünlerde 4 TL, iç piyasada ise 1,5 – 2,5 TL arası işlem görüyor. Fethiye’den her gün Rusya’ya günlük 15-20 tır domates sevk edilirken, diğer Avrupa ülkeleriyle birlikte toplam 30-35 tır yaş sebze ve meyve ihraç ediliyor. Günlük Fethiye’den 700 tona tekabül eden ihracat ürünleri için Fethiye İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri, analiz kontrolleri ve diğer gümrük işlemlerini gece gündüz aralıksız sürdürüyor. Son iki ayda Fethiye’den çoğunluğu domates olmak üzere yurt dışına sevkiyatın 30 bin tona ulaştığı kaydedildi. Son günlerde sebze çeşitlerinin ihracatında artma kaydedildiği öğrenilirken özellikle Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinden Mısır, Yunanistan, İtalya, İspanya, İsrail’den talep olduğu belirtildi. Türkiye Haller Federasyonu Başkan Yardımcısı Atabey Akgün, “Fethiye ve Seydikemer ilçelerinde özellikle Ocak, Şubat, Mart ve Nisan ayları, üretimin en yoğun olduğu aylardır. Ürünün de en dinamik yani lojistik yol ve raf ömrüne uygun olan ürünlerdir. O nedenle Türkiye’deki ihracatçıların büyük bir bölümü bizim bölgemizde bulunuyor. Kastettiğim bölge, Akdeniz’in batısı, Kınık, Kumluova, Karadere, Ova, Eşen bölgesi. Bu bölgede yeni ve canlı ürünler var. O nedenle Türkiye ihracatçılarının büyük bir bölümü sevkiyatını buradan gerçekleştiriyor” dedi.
YOĞUNLUK BAŞLADI
Akgün, “Rusya’ya günlük 15-20 tır domates çıkıyor. Buna Kaş’tan çıkanlar hariç, çünkü bu bölgede çaydan ilerisini ayırdılar. Fakat sürekli tırmanarak ihracatımız devam ediyor. Dünya Kadınlar Günü takvimi nedeniyle ardından Mart sonu onların özel günleri olduğu için bir yoğunluk başladı. Ben de rakamların kısmen biraz daha yukarıya geleceğini umut ediyorum. Çünkü sevkiyat artık yavaş yavaş hızlandı. 
Geçtiğimiz yıl için 200 bin ton belirlenmişti. 2021 yılı ile ilgili buna 50 bin ton da ilave edilerek 250 bin ton olarak revize edildi. Bunda Ticaret Bakanlığımız’ın çok ciddi çalışmaları oldu. Kendilerine hem üreticimiz adına hem sektörümüz adına teşekkür ediyoruz. Gerek görülürse arttırılacak belki ama şu an 250 bin tonluk tonaj, doğru kullanılırsa hem üreticimize hem ihracatçımıza hayırlı bir rakam gibi görünüyor. Almanya, İngiltere bölgelerine de ürünlerimiz gidiyor. Özellikle çeşitli ürünlerimiz gitmeye başladı Avrupa bölgesine. Biber, patlıcan, salatalık gibi ürünler gönderiyoruz. Ortadoğu ülkelerine genelde bahardan sonra başlıyor. Ama tek tük sevkiyat var” diye konuştu.
LABORATUVARLAR YETERLİ
Türkiye Haller Federasyonu Başkan Yardımcısı Atabey Akgün “Aslında bir anda 4-5 laboratuvar oluşmuştu ama onların bir kısmı kapandı. Onlar İlçe tarım aracılığıyla programları, sevkiyatları yapılıyor. Bence şu an laboratuarlarımız yeterli ancak geçmişte açılıp da aktif edilmeyen yerlerin tekrar aktif edilmesi üretimimize katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
DAHA DA ARTACAK
Akgün “Günlük toplam 30-35 tır civarında sevkiyat var. Bu da 700 tona tekabül ediyor. Bu önümüzdeki haftalarda artacak, günlük 80-85 tıra kadar çıkacaktır” dedi. 
ÜRETİCİ AYAĞA KALDIRILMALI
Türkiye Haller Federasyonu Başkan Yardımcısı Atabey Akgün “İhracat ürünleri, 2,5-3 TL arası, topraksız ürünlerde 4 TL, iç piyasada 1,5 – 2,5 TL arası domatesler işlem görüyor. 1,5 TL diye tabir ettiğimiz ürünler 2. diye tabir ettiğimiz ürünler. Bunlar yaklaşık ürün maliyetine yakın bir rakam. Eğer müstahsil makbuzu bazlı, üretim bazlı bir destekleme modeline geçilebilinirse hem sektördeki zirai ve mali kayıptaki o kaçağı ortadan kaldırırız hem de üreticimizi kısmen nefes alacak, onu ayağa kaldıracak bir model geliştirmiş oluruz diye düşünüyorum. Çünkü Avrupa ülkelerinde uygulama böyle, Mısır, Yunanistan, İtalya, İspanya, İsrail’de uygulama böyle. İnşallah önümüzdeki yıllar için buna benzer uygulama için çalışmalar yapılıyor. İnşallah bu çalışmaların neticesinde üreticimizi ayağa kaldıracak bir model geliştiririz” dedi. 
ÜRETİCİ ALEYHİNE İŞLEDİ
Niğde’deki patates üreticilerinin ürünlerinin depolarda çürümeye terk edilmesini restoran ve kafelerin kapalı olmasına bağlayan Akgün “Bölgemiz örtü altı üretim yaptığı için Niğde’deki tabloyla karşı kaşıya değil fakat rakamlar, geçen yıllara nazaran daha düşük bazda seyrediyor. Önümüzdeki günlerde ben daha da yukarıya tırmanacağını düşünüyorum çünkü sevkiyat arttıkça üründe üretici lehine yukarıya doğru bir uygulama gelişecektir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kafeler ve retaurantlar yüzde 90 oranda kapandı. Kalan yüzde 10’luk kısım da paketle devam ediyor. Turizmin azalması, neredeyse yok denecek kadar az seviyeye düşmesi, ister istemez ürün tüketimini neredeyse ortadan kaldırdı. Tablo böyle olunca stok ürünlerden üreticimizin aleyhine işledi. İnşallah önümüzdeki günlerde onlarla ilgili de iyi dileklerimizi sunuyoruz. Devletimizden de onlara bir el atmasını diliyoruz” ifadelerini kullandı.