Baro Oturma Eylemi Yaptı
FERDİ YAVUZ- Baroların yapısını değiştirecek düzenlemeye karşı hak arayışı mücadelesi veren avukatlar Muğla Barosu önünde oturma eylemi yaptı.
Baroların yapısını değiştirecek düzenlemeye karşı hak arayışı mücadelesi veren avukatlar Muğla Barosu önünde oturma eylemi yaptı.
Baroların yapısını değiştirecek düzenlemeye karşı hak arayışı mücadelesi veren avukatlar adına Muğla Baro Başkanı Cumhur Uzun “Çoklu baro ile oluşan yapıda, etnik, siyasi, mezhepsel temelli, sarı, mavi, kırmızı ve pembe renkli barolar kurulacak, Adalet; hak edene değil, renklendirilen ve etiketlendirilen barolara göre dağıtılmaya başlanacak ve bundan da en çok yurttaşlarımız ve yurttaşlarımızın hakları olumsuz etkilenecektir.” dedi.
Muğla Baro Başkanlığı tarafından baroların yapısını değiştirecek düzenlemeye karşı bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını hak arayışı mücadelesi veren avukatlar adına Muğla Baro Başkanı Cumhur Uzun okudu. Uzun açıklamasında şunları kaydetti; “Çoklu baro ile oluşan yapıda, etnik, siyasi, mezhepsel temelli, sarı, mavi, kırmızı ve pembe renkli barolar kurulacak, Adalet; hak edene değil, renklendirilen ve etiketlendirilen barolara göre dağıtılmaya başlanacak ve bundan da en çok yurttaşlarımız ve yurttaşlarımızın hakları olumsuz etkilenecektir. Siyasal iktidar, bir süredir baroların seçim sistemini değiştirmek ya da çoklu baro diye isimlendirebileceğimiz bir düzenleme ile bir ilde birden fazla baro kurulmasına yönelik çalışmalar yürütmektedir. Halen son derece demokratik, katılımcı ve hiçbir baraj içermeyen baro seçim sisteminin değiştirilmek istenmesi ya da bir ilde birden fazla baro kurulmasına çalışılmasının ülkemiz adaletine hiçbir faydası olmayacak, halkımızın mutluluğuna olumlu hiçbir katkı sağlamayacaktır. Neden bu ısrar, neden bu zarar verme arzusu? Bölünmüş baroların kime ne faydası olacak, neden tam demokratik ve katılımcı seçim sistemini bozma arzusu? Anlamadık. Anlayamadık. Tekrar söylemek isteriz ki; bizim tepkimiz, baroların yapılarının değiştirilmesi adı altında parçalanma, niteliksizleştirme ve susturulma tehdidine karşı bir tepki değildir. Aslında bu tehdidin vatandaşın sesinin kesilmesi, temel hak ve özgürlüklerinin sınırlandırılması karşısında savunmasız bırakılmasınadır. Baroların bölünmesi, parçalanması, bağımsız savunma yerine siyasete ya da başka ortaklaşmalara dayalı, sesi kısık, cübbesi düğmeli topluluklar yaratılmak istenmesinedir. Cumhuriyet’in ve elbette yargının vazgeçilmez kurumlan olan barolar da “çoklu baro” kisvesi altında yıkıldığında, bu ülke üzerinde yaşayan ve adalete ihtiyaç duyan istisnasız herkes artık sessiz ve kimsesiz bırakılmasınadır. Bugün barolarda, adliye önlerinde yapılan eylemler, basın açıklamaları birer çığlıktır. Bu çığlık, devletimizin, hukuk sistemimizin zarar görmemesi, temel insan haklarımızın korunması için atılan çığlıktır. Baroların duruşu ve haklılığına bugün itiraz edenler yarın bu çığlığın haklılığını göreceklerdir. Yasa çalışmasına son verilinceye ya da tasarı kanunlaşıncaya kadar baromuza ve baroların bütünlüğüne sahip çıkıyor, baromuz önünde oturma eylemi başlatıyoruz.”