COŞKUN, 'HER GENÇ GİBİ BEN DE YURT DIŞI MACERASINA ATILMAK İSTİYORUM'
“Gençlerin sorunlarını gençler konuşuyor” röportaj serimizin ilk konuğu Sertan Coşkun anlatıyor. Coşkun, “Z kuşağı tanımlamasını mantıksız buluyorum” diyerek, bu adlandırma ve eleştirinin bir kuşak çatışması olduğuna dikkat çekiyor
Bursa Uludağ Üniversitesi makine mühendisliği bölümünde öğrenci olan ve boş zamanlarında ailesinin spor salonunda antrenörlük yapan Sertan Coşkun, gününün beş ila altı saatini spor salonunda geçiriyor. Hem öğrencilik hem de çalışma yaşamını aynı anda yürütmenin kolay olmadığını ancak işini sevdiği için bunun idare edilebilir bir seçim olduğunu söylüyor.
“Herkes genç ve kendini bulmaya çalışıyor”
“Z kuşağı tanımlamasını mantıksız buluyorum” diyen Coşkun, Z kuşağına getirilen eleştiriler için şöyle konuşuyor:
“İnsanların hepsi farklı, fikirlerimizi eski kuşağa göre daha fazla konuda belirttiğimiz için büyükler bu konuda belki de bizimle çatışıyor. Herkes genç ve kendini bulmaya çalışıyor, kimsenin kastı yok, bu nedenle yüklenilmesi çok saçma…”
“Plajlar ve birçok alan özelleştiriliyor ve bize pek bir şey kalmıyor”
Coşkun, dışarıdan çok fazla göç alan Fethiye için, “Plajlar ve birçok alan özelleştiriliyor ve bize pek bir şey kalmıyor ve kendimi bazen yabancı gibi hissediyorum” diyor.
Gençlerin meydana gelen tüm sosyal ve ekonomik olaylardan etkilendikleri için, mental sorunlarla boğuştuklarını kaydeden Coşkun, “Gençlerin temel sorunu bence mental ve bir şey yapmak istemiyorlar ama bir şey yapmadıkça da iyi hâle getiremiyoruz. Gündem her yerde karşımıza çıktığı için, ister istemez sürekli takip ediyoruz” diye anlatıyor.
“Gençler kendilerine yatırım yapmalı”
Sporun kendisine çok şey kazandırdığını ifade eden Coşkun, “Eskiden içe kapanık ve özgüvensizdim ancak spor hem özgüven hem de mental rahatlık katıyor, sosyalleşme sağlıyor. Spor yapınca, o gün iyi geçiyor ve çok yararını görüyorum” diyerek, kendisi gibi gençlere şu tavsiyede bulunuyor:
“Gençler kendilerine yatırım yapmalı, spor olsun, dil olsun, bir enstrüman çalmak ya da… İnsanlar genel gidişatta dolayı mutsuz ancak herkese kendilerine yatırım yapmalarını tavsiye ediyorum. Ben enstrüman çalıyorum ve spor yapıyorum, bir yandan da öğrenciyim ve bunlar sayesinde insanlarla çok güzel ilişkiler kuruyorum” diyor.
“Gençlik politikaları yetersiz”
“Her genç gibi ben de yurt dışı macerasına atılmak istiyorum” diyen Coşkun, “Özellikle ekonomik açıdan yurt dışının avantajlarını görünce, ben de gidip görmek ve belki orada para kazanıp dönmek istiyorum ama Türkiye’yi ve Fethiye’yi çok seviyorum. O nedenle tamamıyla orada kalmak istemezdim” diye ifade ediyor.
Gençlik politikalarının yetersiz olduğuna dikkat çeken Coşkun, gençlerin sorunlarının ancak onları dinleyerek çözülebileceğini vurgulayarak, “Üniversitede, okul olsun, yurt konusunda barınmaya dair olsun, çok sorun yaşanıyor ama gereken yardımı sadece bazı belediyeler yapıyor. Gençlerin ihtiyaç duydukları yardımların devlet tarafından yapılması gerekiyor” diyor.
Coşkun, “Fethiye yaşamak, büyük şehir ise iş hayatı için daha güzel”
Fethiye’de yaşamanın özellikle yaz aylarında çok güzel olduğunu ancak küçük bir şehir olmanın da dezavantajlarını barındırdığını kaydeden Coşkun, Bursa’nın büyükşehir olması sebebiyle kütüphane, sosyal alanlar ve iş yaşamı konusunda daha avantajlı olduğunu söylüyor. Coşkun, “Fethiye’nin havası çok güzel, denizi de… Burada çok sıkıldığımı düşünerek bir an önce büyük şehre gitmek istiyordum. Fethiye yazın sıcak ve yapacak şeyler kısıtlı ama gittiğimde fark ettim ki, Fethiye yaşamak, büyük şehir ise iş hayatı için daha güzel” diyor.