MGC Başkan adayı Fatih Bozoğlu projelerini FRT'de anlattı
Muğla Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkan adayı Fatih Bozoğlu başkanlığa seçildiği taktirde uygulamak istediği projeleri FRT televizyonun da anlattı. FRT' de Erdoğan Cankuş'un hazırlayıp sunduğu 'Pozitif Düşünce Özel' Programına konuk olan Fatih Bozoğlu 'MGC kurumsal ve katılımcı bir yönetim sistemi ile yönetilecek 'ben değil biz' ilkesi ile bu yönetim şekli tüm üyeler tarafından hissedilecek' dedi.
Muğla Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkan adayı Fatih Bozoğlu başkanlığa seçildiği taktirde uygulamak istediği projeleri FRT televizyonunda anlattı. FRT'de Erdoğan Cankuş’un hazırlayıp sunduğu “Pozitif Düşünce Özel” Programına konuk olan Fatih Bozoğlu “MGC kurumsal ve katılımcı bir yönetim sistemi ile yönetilecek “ben değil biz” ilkesi ile bu yönetim şekli tüm üyeler tarafından hissedilecek” dedi. Cemiyet yönetimlerinin bugüne kadar üyelerine hiçbir şekilde destek olamadığını belirten Bozoğlu başkanların proje üretemediğini de eleştirdi.
LİSTEYİ VERMEDİLER
Fatih Bozoğlu, “400 civarında bir üye sayısı olduğu söylentisi var. Bende Mersis’ten aldığım bir liste var. 365 civarında üye gözüküyor. Fakat şu son dönemde yani seçim kararı alındıktan sonra 50-60 tane daha üye yapıldığı söylentileri de oluyor. Ben sayın başkandan listeyi istedim ancak hazır olmadığını söyledi. Son liste elime geçmediği için tam rakamı bilmiyorum ama Muğla Gazeteciler Cemiyeti’nde 400 civarında üyemiz var” dedi.
ŞİKAYET ETMEK OLMAZ DİYEREK GÖREV ALDIM
Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkan Adayı olma konusunda ki fikrinin nasıl geliştiğini anlatan Bozoğlu “Bu karar yönetim kurulu başkanlığı sürecinde başladı. Çünkü bir şeylerin eksik gittiğini gördüm. Bunu ifade ettiğimde yönetim kurulu üyesi olarak görmüş oldum. Görev süremiz bittikten sonra bekleme kararı aldım. Değişen fazla bir şey yok. Beklentiler farklı aidiyet duygusu yavaş yavaş yok olmaya başladı ve Muğla Gazeteciler Cemiyeti hem üyelerine hem de bütün meslektaşlarımıza çok fazla sahiplenemez görünümü ve saygınlığı konusunda biraz tartışmalar ortaya çıktı. O nedenle artık şikayet etmekle olmaz diyerek görev almak istedim ve yola çıktım. Eğer bir şeyi eleştiriyorsanız hem yol göstermek durumundasınız ya da görev talep etmek durumundasınız. Ben görev almayı talep ettim. Muğla Gazeteciler Cemiyeti gibi bir kurumda kurumsallaştırarak yapalım isteğiyle yola çıkmış oldum” ifadelerini kullandı.
HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMALI
Bozoğlu “Seçimle işbaşına gelen bütün sivil toplum örgütleri ve partililerde de aynı sorun yaşanıyor. Hep birlikte yöneteceğiz diye vaatlerle başlanıyor ama bir türlü demokrasi uygulamaya konulamıyor ve o zamanda başarısızlık ortaya çıkıyor. İşte bu nedenle ben başarı için yola çıktığımdan dolayı birlikte yönetmek zorundayım. Çünkü birlikte yönetilmeyen sadece başkan odaklı, sadece yönetim kurulunda bir iki kişi odaklı olmuyor. Herkesin elini taşın altına sokması gerekiyor. Özellikle gazetecilik mesleği çok önemli. Yerel basın demokrasinin kılcal damarlarıdır diye söylerdi Nezih Demirkent, çok da haklıdır. Gazetecilik saygınlığını tekrar kazanabilmek ve güçlü, kurumsal bir cemiyet kurabilmek içinde bu yönetim sistemini benimsemek zorundasınız. Özellikle söylüyorum ben başkancılık oynamaya gelmiyorum buraya. Başkancılık oynamaya gelirsek işte o zaman başarısızlık elde ederiz. Biz seçildiğimizde komisyonlar kuracağız ilk hedefimiz bu. Yani yönetim kurulu üyesi olması gerekmiyor. Sizin uzmanlığınız ne ise eğitim, sağlık, hukuk vs. hangi konuya eğiliyorsanız o konuyla ilgili komisyonlar kuracağız ve o komisyonları çalıştıracağız. Projelerimi oluştururken garantiye sokuyorum ondan sonra açıklamaya başlıyorum. Ben seçilsem de seçilmesem de bu projeleri yürütmek için uğraşacağım. Kurumsal olarak yapabilirsem işte o zaman bende güçlü olurum. Benle birlikte hepimiz güçlü olmuş oluruz. İşte o beni kaldırıp biz yapabilirsem işte başarı o zaman gelmiş olacak” dedi.
EĞİTİM BURSU VERİLECEK
Eğitim bursu projesinin yanı sıra eğitim amaçlı projeleri hayata geçireceklerini anlatan Bozoğlu “Türkiye’miz için en önemli konu eğitim. Geçmişten bugüne kadar eğitim konusunda hep sorun yaşamıştır Türkiye. O sorunların sonucunda da eğriye doğru hem ekonomik anlamda hem de sosyal anlamda geriye doğru gitmek durumunda kaldık. Biz gazeteciler içinde aynı şey geçerli. İlk prestij projemiz eğitim bursu. Çünkü bizim geleceğimiz çocuklarımız. Her kurum burs veriyor biz neden vermeyelim. Başlangıçta biraz cüzi olabilir. Ama ben şu anda kendi ilişkilerimi kullanarak 15 burs veren kişiyle anlaşmamı yaptım. Seçildikten sonra belirleyeceğimiz ihtiyacı olanlar ve kız çocuklarımız başta olmak üzere burs vermeye başlamış olacağız. Fethiye’den de boş dönmedim, burs sözü aldığım kişiler oldu. Ürettiğimiz bir sürü proje var. Ama eğitimle ilgili en önemli konulardan bir tanesi bizim arkadaşlarımız içerisinde doktorasını yapan eğitim formasyonu almış gazeteci arkadaşlarımız var. İşte o arkadaşlarımıza hadi gel diyeceğiz eğitim komisyonunun başına geç ve bu işi sen yönet. Yönetim kurulu üyesi olması seçilmesi seçilmemesi bunlara hiç gerek yok. Önemli olan o görevi almak istiyor musun? İstemiyor musun? Başlangıçta eğitim konusunda epey bir aşama kaydedeceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
GAZETECİLERİN MADDİ SORUNLARI
Gazetecilerin maddi sorunlarının çözümü konusunda patronlarla diyalog önemli diyen Fatih Bozoğlu “Ben bir sokak gazetecisiyim. Muğla Gazeteciler Cemiyeti veya cemiyetlerin sen şunu böyle yap demek gibi bir yetkisi yok. Böyle bir yaptırımımız yok. Ama şöyle bir yaptırımımız olmalı, bir arkadaşım maaşını alamıyorsa onun patronuyla konuşup bir sorun mu var. Sorun ne maddiyat. O maddi sorunu çözmek için neler yapılabilir. Hep birlikte düşünüp birlik olabilirsek üstesinden gelebiliriz ve belki bizde ona destek olabiliriz cemiyet olarak. Bunun içinde finansal gelirler elde etmemiz gerekiyor. İktisadi işletme kurmamız gerekiyor. Eğer iktisadi işletme kurabilirsek bir lokalimiz olursa ki en önemli projelerimizden bir tanesi o olacak. Bir başarı sağlayabilmeniz için idareyle ve yerel yöneticilerle iyi ilişkiler kurmak zorundasınız” diye konuştu.
ÜCRETSİZ HUKUK DANIŞMANLIĞI
Başkanlığa seçilirse ücretsiz hukuk danışmanlığı projesi hayata geçireceğini anlatan Bozoğlu “Benim altı yedi tane avukat arkadaşım vardı. Hepsiyle tek tek görüştüm. Dedim ki ben sizden Türkiye’nin, Muğla’nın basın özgürlüğü için destek vermenizi istiyorum. Sizin nasıl baro olarak sesiniz oluyorsa sizde bize destek vermelisiniz. Hepsi tamam dediler. Baro başkanıyla görüştüm. Eğer Muğla’daki meslektaşlarımız bir sorun yaşarsa Muğla Barosu olarak bana destek verir misiniz dedim. Muğla’daki bütün meslektaşlarıma bizim cemiyet ya da başka bir cemiyet hiç fark etmez gazetecilik yaparken yaşadıkları her türlü sorunda destek vereceğinin sözünü aldım. İmza aşamasına geldi, seçildiğim zaman da imza atacak” dedi.
SAĞLIK DANIŞMANLIĞI
Muğla Gazeteciler Cemiyeti üyeleri için sağlık danışmanlığı projesini hayata geçirmek istediğini belirten başkan adayı Bozoğlu “Sağlık danışmanlığı konusunda birçok hastaneyle kendi ilişkilerimizden kaynaklı bir indirim söz konusu olacak. İki tane doktor arkadaşım ile görüştüm. Hem Bodrum’da hem Ortaca’da olan sağ olsunlar evet dediler. Ücretsiz olarak biz bu konuda ne yapılması gerekiyorsa yardımcı oluruz dediler. Kadın doğumcu doktor arkadaşla görüştük. Bir indirim söz konusu olacak” ifadelerini kullandı.
TÜZÜK DE DEĞİŞİKLİK YAPILACAK
MGC Tüzüğün de değişiklik şart diyen Fatih Bozoğlu “Tüzük değişikliği olmalı. Aslında çelişkilerle dolu ve artık güncellenmemiş eksik bir tüzüğümüz var. Bu tüzüğün mutlaka gerçekleştirilmesi gerekiyor. Tüzüğün gerçekleştirilmesi de kolay değil. Bir komisyon kurulacak. Yönetim biçimi anlamında da bu önemli. Bizim yönetim kurulumuz olacak. Eskişehir, İzmir, İstanbul gibi gazeteciler cemiyetlerinin tüzüklerini bir araya getirip onların içinden süzerek Muğla’ya uygun güncellenmiş ve bizim cemiyetin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir tüzük çalışması mutlaka olacak ve bir tüzük kurultayı da gerçekleştirilecek” diye konuştu.
KURUMLAR ARASI İLİŞKİ YAPILANDIRILACAK
Bozoğlu “Birlikte yönetelim derken Muğla Gazeteciler Cemiyeti’nin üyeleriyle birlikte o kurumlarla olan iletişimi kurumsal hale getirmek zorundayız. Bizler gazeteciyiz. Eleştiririz, yazarız, çizeriz. Kişisel olarak görüşlerimiz olabilir bu ayrı bir şey. Ama kurumlar arası ilişkileri düzeltmemiz gerekiyor. Ne yazık ki şu ana kadar Muğla Gazeteciler Cemiyeti ile birçok kurum arasında problem var. Şu anda çok büyük sorun yaşanıyor. Muğla Gazeteciler Cemiyeti’nin iyi ilişkiler kurduğu neredeyse hiçbir kurum yok. Böyle olmaz. Bunu mutlaka düzeltmek zorundasınız. Bunda en büyük sorun aidiyet duygusunun olmaması. Cemiyete karşı aidiyet duygumuzun olmaması biz bu duyguyu sağlayacağız” dedi.
HİÇ KİMSEYİ SUÇLAMIYORUZ
MGC üyelerinin birlik ve beraberliğinin sağlanması gerektiğini ifade eden Bozoğlu “Ben suçluyorum. Neden, Ben bir cemiyete üyeyim. Maddi olarak değil ama en azından manevi olarak sahip çıkılmasını isterim. Düştüğüm, dizim kanadığı zaman üfleyecek şefkatini gösterecek bir büyük olsun isterim. İşte bu bütün cemiyetlerde olduğu gibi Muğla Gazeteciler Cemiyeti’nin de görevi olmalı. Ben dayak yiyorum göreve giderken, Muğla Gazeteciler Cemiyeti beni aramıyor. Olmaz. Yada hukuksal bir sorun yaşıyorum. Bir şey yapıp yapmamasının hiçbir önemi yok. Bir şey yapıp yapmaması da mühim değil. Arayıp da bir geçmiş olsun demek, yapabileceğimiz bir şey var mı demesi bile yeterli. Bir kere bunu tesis etmemiz gerekiyor. Hepimiz ölümlü insanlarız. Bir meslektaşım vefat etmiş, geçen yıl veya önceki yıl. Bir ailesini aramak gerekmez mi? Onun çocuklarına bir ihtiyacın mı var demek gerekmez mi? Bunlar hem insani, hem de mesleki açıdan benim görevim” ifadelerini kullandı.
ÜYELERE DESTEK ŞART
Muğla İnternet Gazetecileri Derneği Başkanı Seda Köktener’in üyelere çevreden gelen desteklerle ailelere ulaşmaya çalıştığının hatırlatılması üzerine Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkan Adayı Fatih Bozoğlu “Bunlar yıllarca görülmedi mi? Kendi şahsımdan örnek vereyim. Pandeminin başladığı dönemde ben dergimi çıkaramadım. Reklam istemek için bir yerlere gidemedim. Parasız kaldığım, vergimi ödeyemediğim anlar oldu. O gün geldi Seda Başkanım bir paket getirdi. O kadar değerli ki. İçinde kuru fasulyesi, mercimeği, bulguru. Ayıp değil ben hırsızlık, arsızlık yapmıyorum. Alnımın teriyle para kazanmaya çalışıyorum. Kazanamadığım zamanlar olmuş mudur? gazeteciler zaten çok zor para kazanırlar. Para kazanamazlar zaten. Hepimizin durumu belli. Ben hala kirada yaşıyorum. Benim milyon dolarlık bir ev almam mümkün değil gazetecilik yaparak. İşte biz gazeteci arkadaşlar olarak böyle zamanlarda bir elin verdiğini diğer el görmeden yapmak zorundayız. Maddi ve manevi. Bunu yaptığınız anda aidiyet duygusu zaten oluşmaya başlıyor. Benim cemiyetim bana yardımcı oluyor diyorum. Muhabir arkadaşlar kimi zaman paralarını alamıyorlar. İşte bu konjektörden kaynaklı. Pandemi sürecinde hepimiz zor şeyler yaşadık. Ben önce personelin maaşını vereyim, ben kendime sonra bakarım. Soğan ekmek yeriz diyoruz. Ama muhabir arkadaşımız alamadığı zaman belki bir destek verilir ona. Küçük kutu işte bir kuru fasulye, bulgur pilavı, mercimek, zeytinyağı bir şey. Bunun farkında değiliz. Sanmayın ki Muğla’nın bütün geneli çok zenginmiş gibi gözüküyor. Bodrum çok zenginmiş gibi gözüküyor. Bodrum’da yaşamak çok zor. Kiralar çok yüksek. Maliyetler çok yüksek. Muğla’nın genelinde böyle. Herkesin ilgisi Muğla’da çünkü. Her şey çok pahalı. İşte bu durumda bizim Muğla Gazeteciler Cemiyeti olarak dedim ya o kurumlar arası bağlantı. Yani ben Ticaret Odası’na gidebilmeliyim ve diyebilmeliyim ki; 50 kutuda bize ayırın. Gazeteci arkadaşlarıma dağıtacağım diyebilmeliyim. Veya belediyeye. Veya valiliğe diyeyim. Valilik bu konuda çok büyük çalışma yürüttü. Bunlar nasıl olur; kurumlar arası ilişkiyle. Aidiyet duygusunu oluşturduğunuz zaman işte bunu da birlik beraberliği kurmuş olursunuz” diye konuştu.
CEMİYET YEMEĞİ PRESTİJ OLACAK
Bozoğlu cemiyetin yılda bir kez düzenlediği yemekleri ve geceleri de eleştirerek “Ama bu yemekler konusuna çok üzgünüm. Hiç birimiz oradaki yemeği yiyerek kalkmıyoruz. Lezzetsiz bir şey yiyoruz orada. Tavuk yemeye gidiyoruz. Kimse tavuk yemeye gelmek istemez oraya. Bir amacı, bir tarzı, bir kalitesi olması gerekiyor. Belki hatırlarsınız geçmiş dönemlerdeki balo havası olurdu. Oraya davetiyeleri alabilmek için araya hatırlı insanlar sokulurdu. Bana bir davetiye ayarlayabilir misin cemiyetin yemeğine gideceğiz diye. İşte yine aynı hale dönüştüreceğiz. Cemiyetin yemeği prestij olacak. Ve gazeteci arkadaşlarım yemeğe geliyorlar işte kenarlarda, köşelerde, o taraflarda, bu taraflarda oturuyorlar. Ön tarafta protokol dediğimiz, başkanlar, onların etrafındaki insanlar, daire başkanları böyle bir şey yok. Başkanlarımda her bir masaya oturacak ayrı ayrı. Gazeteci arkadaşlarım önde oturacak. Bu işin usulü bu. Bizim gecemizse eğer gazeteciler eğlenecek orada rahat edecekler. Ve onları biz konuk edeceğiz, başkanlar gelip bizim masamıza oturacak. Ama önceden yapılıyormuş Melih Cevdet Anday’lar, Oktay Akbal’lar gelirmiş o balolara. Ve sohbet ederlermiş gazetecilerle. İşte aynı ortamı oluşturacağız. Ben Yılmaz Özdil’e dedim ki, abi böyle böyle bir durum var. Bir balo söz konusu. Bu konu ile ilgili çok talep var dedim. Kardeşim istediğin an o baloya gelirim. Bütün arkadaşlarınla sohbet ederim dedi. Bir plaket vermekle falan bu işler olmaz” şeklinde konuştu.
KOMİSYON OLUŞTURACAĞIZ
Bozoğlu MGC’nin yarışmalarını önemsediklerini de anlatarak “Yarışma konusunda da bir komisyon mutlaka oluşturacağız. Yarışma komisyonu. Hiç kimsenin haberi olmayacak. Siz program yapıyorsunuz burada, hangi program izleyecekler, o komisyon belirleyecek. Erdoğan Cankuş’un şu programı iyi oldu bununla ilgili bir ödül hazırlayalım diye. O ödülü almak sadece 3 kişi olacak. Herkes alamayacak. İşte baş köşede tutacaksınız herkes de olmayan bir ödül olduğu için. Ödül enflasyonu olmayacak. Önce biz cemiyetin üyesine hitap etmeliyiz ki, zaten diğerleri yapıyor. Biz önce kendi çocuklarımıza, arkadaşlarımıza hizmet verelim, verebiliyorsak. Ondan sonra yol yürüyelim” dedi.
LOKAL İSTİYORUZ
Bozoğlu birlik ve beraberliği sağlamak için lokal şart diyerek “Muğla merkez başta olmak üzere o lokali gerçekleştirebilirsek işte o birlik beraberlik çok daha iyi olacak. O lokali hem misafirleri kabul etmek, gidip gelmek, yemek yedirmek için hem bakanlar düzeyinde veya siyasetçiler düzeyinde, işadamları düzeyinde basın açıklaması yapabilecekleri, toplantı yapabilecekleri bir nokta olsun diye oluşturmaya çalışacağız” diye konuştu.
YEME İÇME SEKTÖRÜNDE İNDİRİM
Bozoğlu Muğla ve ilçelerinde ki gazeteci üyeler için yeme-içme sektöründe indirim protokolleri düzenlemek istediklerini söyledi. Bozoğlu “Ben Bodrum’da yaşadığım için benim çevrem Bodrum’da çok daha iyi, yeme içme konusunda. Bütün Muğla çapında da bu hareketin içine girmeye başladık. Neden derseniz yeme içme sektörünün son 1 yıl içerisinde yaşadığı daha doğrusu 14 ay içinde yaşadığı sıkıntılardan kaynaklı bir çok işletmeyi de tanımaya başladık böylelikle. Haberlerini yaparken veya onlara destek verirken. Ama Bodrum özelinde en iyi iki marka ile hemen görüştük. O iki marka sahibi Atilla Serttaş çok teşekkür ediyorum ona. Hemen net olarak dedi. Muğla Gazeteciler Cemiyeti’nin kokteyl veya toplantıları olduğu zaman sponsorum net. Gazeteciler Cemiyeti üyesi arkadaşlarım bizim mekanlara gelirse yüzde 30 indirim. Direk söyledi böyle. İşte iletişimle ilişkilerle oluyor ya. Bunu kurumsal olarak da halledebilirsek bu sürekli olarak devam eder gider” ifadelerini kullandı.
EĞİTİM SEMİNERLERİ ARTTIRILACAK
Bozoğlu başkanlık dönemimizde eğitim seminerleri genişletilecek diyerek “Çünkü bizim vizyonumuz ne kadar geniş olursa topluma onu aktarmakta o kadar kolaylık sağlarız. Bu nedenle farklı farklı konularda, farklı farklı sektörlerle ilgili eğitimin içinde tanışma seminerleri yapılabilir. Yani şöyle diyelim, TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Kurulu Tuncay Özilhan gelse buraya bütün gazeteci arkadaşlarımın karşısına geçse başarı hikayesini anlatsa. Bu bir eğitimdir. Bir süreçtir. O yaşam hikayesi bize yol gösterecektir. Bizim nasıl yol yürümemiz gerektiğini gösterecektir. İş dünyasının gazetecilerle ilişkisini anlattığı anda Bülent Eczasıbaşı geldiğinde ya da Ali Şen geldiğinde onun gazetecilerle ilişkilerini anlattığında böyle böyle bir şey de varmış deyip bir çevre oluşturmamız gerekiyor. Bu da eğitimin içindedir işte. Ben kendi çevremi cemiyet için bu anlamda kullanmak istiyorum. Ama kurumsal olarak” dedi.
BASIN MÜZESİ KURACAĞIZ
Muğla’da bir basın müzesi kurmak istediklerini belirtip bu projeyi de anlatan Fatih Bozoğlu “Muğla ili o kadar verimli ki. Hani dağlarından, bal ovalarından yağ akan bir yer. Usta gazeteciler açısından da öyle insanlar yetişmiş ki, Yunus Nadir’ler, Nadir Nadir’ler, İlhan Selçuk’lar, Turhan Selçuk’lar, Oktay Akbal, Melih Cevdet Anday yani o kadar zenginiz ki. Yerel gazeteciler açısından bir düşünürsek müthiş bir zenginliğimiz var. Ve özellikle Ünal Amca müthiş çalışmaları vardı. Menteşe Beyliği’nden bugüne kadarki basın konusunda da bir sürü çalışmaları var. Bir kütüphanesi var. Oradan edindiğimiz şeyleri bir basın müzesi haline getirmemiz gerekiyor. Kimi makinesini belki artık ıskartaya çıkartmıştır, oraya koymak ister. Nereden aklıma geldi derseniz, Ferdi Yavuz kardeşimle biz geçen sene Sivas’ta Kuvay-i Milliye Müzesi’nde karşılaştık. Tam da basın odasının orada. Sohbet ettik ve dedik ki; Muğla’da böyle bir müze olsa ne kadar güzel olur değil mi? Yunus Nadir’in Kuvay-i Milliye ile ilgili yazdığı ilk baskılar var. Muğlalı düşünsenize. Çok güzel olur abi. Hakikaten bunu söyleyelim cemiyete yapalım dedi. Kısmet oldu şimdi birlikteyiz biz onunla. Bu projeyi ona vereceğim ve o bu işin komisyonunun başında olacak. Çünkü o hayali birlikte kurduk. Çokta güzel yapacağına inanıyorum bunu” diye konuştu.
MGC KİMLİK KARTLARI
MGC’nin kimlik kartlarının geçerli olacak hale getirileceğini hatırlatan Bozoğlu “Hep kurumlar arası ilişkiye geliyoruz. Ben buradan açık ve net olarak söyleyeyim. AK Parti Muğla İl Başkanı Kadem Mete çok başarılı bir siyasetçi. Ankara ile ilişkileri çok iyi. Kadem Mete’yi niye aradın diye soranlara şimdi işte yanıtım burada. Kadem Mete’ye rica edip, diyeceğim ki, biz Muğla Gazeteciler Cemiyeti olarak içinde çip olan ve barkot olan bir kimlik kartı bastıracağız. Lütfen bizim Ankara ile iletişimimizi sağlayın. Bunun geçerli bir hale gelmesini yani resmi bir hale gelmesini Sayın Valimiz vasıtasıyla gerçekleştirelim. Ve bununla ilgili de oradan Sayın Osman Gürün’e diyeceğiz ki, bizim artık böyle bir çalışmamız var. Bir kartımız var. Bu konu ile ilgili Muğla Büyükşehir olarak resmi ne yapılması gerekiyorsa bizde gerekeni yapalım. Kurumlar arası o anlaşmayı yapalım. Bunlar toplu taşımada da kullanılsın, belli yerlerdeki indirimlerde de kullanılsın. Kurumlar arası ilişkiyi kurduğunuz anda zaten başarı kendi kendine geliyor. Hiçbir işi tek başına yapmanız zaten mümkün değil. İşte o nedenle komisyonlar vasıtasıyla yönetelim istiyorum bunu. O nedenle kurumlar arası ilişkilerle ve kurumlarla hareket edelim istiyorum” ifadelerini kullandı.
GELİR GETİRECEK PROJELER
Bozoğlu “Ben gelir getirecek projeler ile ilgili kurumlar arası ilişkiyi şimdiden kurmaya başladım. Bodrum Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası Başkanı Barış Erdoğan ile de konuştuk bunu. Bu konuda muhasebesel anlamda bağımsız destek verir misiniz? Diye sorduk. Veririz dedi. Demek ki bir odadan da böyle bir deste alırsak hiç olmazsa işin muhasebesel tarafını da kolaylıkla halletmiş oluruz” dedi.
AKARYAKIT İNDİRİMİ SAĞLANACAK
Üyeler için akaryakıt indirimi sağlanacağını kaydeden Başkan Adayı Bozoğlu “Benim çevremle ilgili bir şey bu. Türkiye’nin en büyük akaryakıt firmalarından bir tanesinin CEO’su benim ağabeyim. Sohbet ettik. Dedim ki böyle bir talepte bulunuyorum. Görev yapan Muğla’da görev yapan gazetecilere indirim söz konusu olabilir mi? Enerji Kurulu bu tür indirimleri artık kaldırmış. Ne yaparız dedim. Biraz bekle bir toplantıya gireceğim, ondan sonra seni arayacağım dedi. Mesaj attı. Kaç araç plakalarını at, bir indirim söz konusu olsun dedi. Sadece imza atmaya kaldı” şeklinde konuştu.
İŞ DÜNYASI DESTEK OLMALI
Bozoğlu “MGC’ye diğer konularda da destek olacak birçok firma var. Buraya geliyor Muğla’nın tamamına milyonları hatta milyarları bulan bir ciro yapıyorlar. Ünlü markalar, marketler vs. Biz de onların yeri geliyor haberlerini yapıyoruz. Onlar da taşın altına elini sokacaklar. Gazetecilere birazcık destek olacaklar. Bizim dik durabilmemiz için o kurumların, iş dünyasının bize birazcık o desteği vermesi gerekiyor” dedi.
ÖZEL HABERLER ÇIKACAK
Pek çok yerel gazetenin çok ucuz reklam aldığının hatırlatılması üzerine Bozoğlu “ Birlikte ortak çalışmalar yapılabilir, yapılmalıdır da. İşte bunun da nasıl olabileceği eğitime bağlı. Çünkü o kadar hazıra alıştık ki. İyi bir şey gibi gözüküyor ama işte belediyelerden, valiliklerden hazır haberler geliyor. Koyuyoruz geçiyoruz. Herkes aynı haberi, aynı fotoğrafı kullanmaya başladı. Bu da biz gazetecileri tembelleştirdi. Bu konuyla ilgilide bir çalışma yapılması gerekiyor. Eğer eğitim sürecini iyi tamamlarsak, o haberleri kullanmak yerine kendi haberlerini yazmaya başlayacaklardır. İşte o zaman habercilik başlayacak. Özel haberler çıkacak. Onu yapmaya başladığımızda da her şey değişecek diye düşünüyorum. O da eğitimden geçiyor” ifadelerini kullandı.
HIZLI EKONOMİK İNTERNET
Bölgede ki gazetelerin hızlı ve ekonomik internete ihtiyacı olduğunu belirten Bozoğlu “Bir konu daha var yine. Hepimiz internet gazeteciliğini kullanıyoruz. Bu internet gazeteciliğinde de hız bizim için çok önemli. Özellikle Youtube ve Facebook da, sosyal medya kanallarında hızlı olmamız gerekiyor. Bu konu ile ilgili bir firma ile görüştüm. Gazetecilere özgü özel bir indirim, onun da anlaşması hazır. Cemiyet Başkanı olduktan sonra onun da imzasını atacağım” diye konuştu.
KAVGA DEĞİL BARIŞSEVER
Bozoğlu programda 400’e yakın üyeye mesajında “Kameralar yokmuş gibi biraz dertleşmekte isterim bu konuda. Tarih belli değil. Artık belli olması lazım. Sayın Cumhurbaşkanı bu açıklamayı yaptı. 15’inden sonra genel kurullar yapılabilir. bir çok dernek kararını vermiş. Bize hala haber gelmiş değil. Neyi bekliyoruz bilmiyorum. Listeye ihtiyacım var ben Süleyman arkadaşımla başkanımla iyi ilişkiler içerisinde olan bir insanım, kibarda bir insanımdır. Usulünce davranmak gerektiğini hep düşünmüşümdür. Listeyi istiyorum, liste hazır değil diyor. Böyle bir mazeret yok. Bu listeyi aday olan arkadaşlarıma vermek zorunda. Ben dilekçe vermek zorunda kaldım, buna gerek var mıydı? Bu hiç loş olmadı. panik yapmaya gerek yok. 3 tane adayız. Birimizden birimiz kazanacak. Hiç sıkıntı yok. Her birimiz birbirimize destek verecek kadar da medeni insanlarız. Kavga değil biz barışsever insanlarız. İyilik için meslektaşlarımıza hizmet için yola çıktık. Burada başkancılık oynamak isteyen seçilemez bunu da bilin. Eğer bu gerginliği yaparsanız sıkıntı olur. Yeni üyeler yapıldığını duyuyorum. Yani seçime gelinmiş, genel kurul kararı alınmış, yeni üye yaparsanız bu iş olmaz. Ayıp, hoş değil. Buna tenezzül etmeyin. Daha da kötüsü yeni üye yaptıklarından eğer Fatih Bozoğlu’na destek vereceğini düşünürlerse onun üyeliğini yapmıyorlar” şeklinde konuştu.
BAŞKANCILIK OYNAMAYACAĞIM
Bozoğlu “Ben Süleyman başkanımı aradım. Seninle ilgili asla kötü bir şey söylemeyeceğim. Seninle ilgili konuşanları da dinlemeyeceğim, söylettirmeyeceğimin sözünü verdim. Hala devam ediyorum. Ama olmaz. Ben sana saygı gösteriyor, usul gereği, hiyerarşi gereği bunu yapıyorsam sayın başkan sende yapmak zorundasın diye buradan ona duyurayım. Son dönemlerde çok gergin anlar yaşandı cemiyetimiz adına. Sosyal medyada da yazılıyor çiziliyor. Bir takım iddialar dönüyor. O hanımefendi ile de benim bir ilgim yok. Olmadı da. Fatih o hanımefendi ile birlikte yol yürüyor demişler. Benim yol yürüdüğüm kişiler de belli, ne dedikodu tarafta olacağım, ne kötü sözlerin söylendiği tarafta olacağım. Benim meslektaşlarım için anlatacağım projelerim var. Yapmak istediğim projelerim var. Bunun için yola çıkıyorum. Eğer uygun görürse gazeteci arkadaşlarım üyelerimiz, derler ki evet bu projeleri yapabilir derlerse ki, hepimiz bilgili ve donanımlı insanlarız. Biz oy istemiyoruz. Siz kararınızı verin. Başkancılık oynayana değil, başkanlığa ihtiyacı olana da değil. Yönetim kurulunun yine yerel yöneticiler gibi bir sistemle belirlemeye çalışıyorum. Fethiye’deki yönetim kurulu üyemiz Fethiye’den sorumlu olacak. İstisnasız bütün gazeteci arkadaşlarımın sorunlarıyla ilgilenecek. Çözümü için ne yapılması gerektiğini işte bize aktaracak. Belki komisyonda kurmamız gerekecek. Bodrum’daki Bodrum’dan. Yatağan’daki Yatağan’dan. Başka türlü biz yönetiyoruz diye tepeden öyle bir şey yok. Herkes kendi yaşadığı yerin sorunlarını bilir, daha iyi aktarır. iş yapmak için bu yola çıktım. Başarılı olacağıma inanıyorum. İyi bir çevrem var. Muğla’da çok donanımlı, akıllı gazeteciler var. O gazeteci arkadaşlarım ve gazete sahibi yatırımcı arkadaşlarımla birlikte Muğla Gazeteciler Cemiyeti’ni eski saygınlığına ve bir tık üzerine çıkarabileceğimiz güce sahip olduğumuza inanıyorum. Bunu hep birlikte başarabiliriz. Ben değil biz ile yol alacağız. Kurumsal hale dönüşebilmek için bir olanak sağlanırsa onu yerine getirmek isterim” diye konuştu.