Emekliler açlığa, sefalete mahkum değildirler!

Tüm Emekliler Sendikası Genel Merkezi tarafından yapılan açıklama ile 'Verilecek olan yüzde 5'lik zam ve üstüne eklenecek olan enflasyon farkı kandırmaca olmaya devam etmektedir' denildi. Emekliler talep ve hakları için bu güne kadar sürdürdükleri mücadeleyi bundan sonra da sürdürmeye kararlı olduklarını vurguladılar.

Tüm Emekliler Sendikası Genel Merkezi tarafından yapılan açıklama da şu ifadeler kullanıldı;
“Her yıl yinelenen yüzdelik zam oyunu, 2022'de tekrar emeklilerin önüne getiriliyor. Verilecek olan %5'lik zam ve üstüne eklenecek olan enflasyon farkı kandırmaca olmaya devam etmektedir.
Başta temel ihtiyaç ürünleri olmak üzere bütün mal ve hizmetlere yapılan fahiş zamlar, emeklilere yapılacak olan Ocak ayı zammını daha Ocak ayı gelmeden tüketmişti. Yabancı paralar karşısında Türk Lirasının değer kaybı bu zamların üstüne tuz biber olmuşken, yeni yılın ilk günü başta şehir içi ulaşıma, elektrik ve doğalgaza insafsızca yapılan zamlar, bırakın yapılacak olan maaş artışlarını, mevcut maaşlarımızı eritmiş yok etmiştir.
Maaşlarımızı ister dolar ya da avro ile, ister ekmek, et, elektrik, ulaşım, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlar üzerinden değerlendirelim, emeklilerin gerçek aylıklarının artık açlık sınırının bile altına indiği açıkça görülmektedir.
Aylık bağlama oranlarını sürekli düşürerek aylıklarımızın açlık sınırının bile altına düşürüldüğü bu sistemde yapılması gereken göstermelik, yüzdelik artışlar ile doğru ve inandırıcı olmayan enflasyon rakamlarının eklenmesi değil, en önce hak kayıplarımızın giderilmesidir.
Bu çerçevede taleplerimiz şunlardır:
-Aylık bağlama oranları yükseltilmelidir: Aylık bağlama oranlarında 2000 ve 2008 yıllarında emekliler aleyhine önemli değişiklik yapılarak aylık bağlama oranları kademeli olarak %20'ye kadar düşmüştür. Aylık bağlama oranları tekrar 2000 yılı öncesine çekilmelidir.
-En düşük emekli aylığı 5.200 TL olmalıdır: Açlık sınırının 3100 TL olduğu bir ülkede, 8 milyon emekli 2000 TL ve 2000 TL'nin altında emekli aylığı almaktadır. Bu nedenle ortalama emekli aylığı yoksulluk sınırının altında olmamalıdır.

-Yılda 4 sefer aylık tutarında ikramiye verilmelidir: Bu gün için yılda iki sefer dini bayramlar öncesinde verilen sözde ikramiyeler bayram harçlığına dönüşmüş durumdadır. Harçlık niteliğinden çıkarılarak emeklilerin refah düzeyine katkıda bulunacak şekilde düzenlenerek yılda 4 sefer aylık tutarında verilmelidir.
-Doğalgaz, elektrik ve şehir içi ulaşıma yapılan son zamlar geri alınmalıdır: Doğalgaz, elektrik ve şehir içi ulaşım bedellerinin emekli aylıkları içindeki payı dünya ortalamasının çok üstündedir. Bu durumda bile insafsız ve akıl dışı oranda yapılan son zamlardan sonra bu ihtiyaçlarımızı karşılamak nerdeyse hayal olmaktadır. Bir an önce bu zamlar geri alınmalıdır.
-Doğalgaz, elektrik, su, ulaşım, ekmek, gibi temel ihtiyaç maddeleri emekliler için %50 indirimli olmalı ve aradaki fark devlet tarafından sübvanse edilmelidir: Bu fiyatlara temel ihtiyaç maddelerini sağlıklı şekilde tüketebilmek emekliler için adeta hayaldir. Bu nedenle temel ihtiyaç maddeleri için devlet emeklileri sübvanse etmelidir.
-Sağlık hizmetlerinden alınan katkı payları kaldırılmalıdır: Özellikle pandemi le beraber emeklilerin sağlık sorunları daha da artmış, zaten yetersiz ve kalitesiz olan sağlık hizmetlerine ulaşmaları daha da zorlaşmıştır. Üstelik hijyen ve maske gibi giderlerde sağlık giderlerini artırmıştır. Bu nedenle sağlık hizmetlerinde uygulanan katkı payı alınmasından vaz geçilmelidir.
-Emeklilerin örgütlenme hakları önündeki engel ve yasaklar kaldırılmalıdır: Hak ve talepleri için sendikal örgütlenme her kesim için hem bir insan hakkı hem de anayasal bir haktır. Sendikal örgütlenme için önümüze konan engel ve yasaklardan bir an önce geri dönülmelidir. Emekliler bu talep ve hakları için bu güne kadar sürdürdükleri mücadeleyi bundan sonra da sürdürmeye kararlıdırlar.”

Bakmadan Geçme