DOKTORLAR 12.12.2022 TARİHİNDE ŞİDDETLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPTI

Muğla Tabip Odası Başkanı Cafer Şahin tarafından 12.12.2022 tarihinde yaşanan şiddet ile ilgili basın açıklaması yapıldı.

DOKTORLAR 12.12.2022 TARİHİNDE ŞİDDETLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPTI

Fethiye Devlet Hastanesi’nde yapılan basın açıklamasını Muğla Tabip Odası Başkanı Cafer Şahin gerçekleştirdi. Başkan Şahin yaptığı açıklamada, “Muğla Fethiye Devlet Hastanesinde 12.12.2022 tarih saat: 09.30 gibi bir meslektaşımız hasta yakınının şiddetine maruz kaldı; Uzm. Dr. Yasin Ceylan arkadaşımız darp edildi. Aslında arkadaşımıza yapılan saldırı mesai arkadaşlarına, Muğla sağlık emekçilerine, nitelikli sağlık hizmeti beklentisi içerisinde olan halkımıza yönelik bir saldırıdır; bu nedenle başta hekimler, sağlık emekçileri ve toplum olarak üzüntülüyüz aynı zamanda öfkeliyiz. Sağlık Emekçilerine yönelik son yıllarda artan şiddetin nedenini Tabip Odaları ve Türk Tabipleri Birliği olarak çok iyi biliyoruz; 12 Eylül faşist askeri darbesiyle başlayan sağlık sistemindeki bozulma, 2003 yılında uygulamaya konan ‘’Sağlıkta Dönüşüm’’ programıyla taçlandırılan sağlık politikasıdır. Hastaneleri kar getiren işletme, hastaları müşteri ve sağlık emekçilerini köle olarak gören karanlık zihniyet elinde geldiğimiz nokta budur; her gün 80-100 arası yılda 30.000’lere varan ‘’Beyaz Kod’’ vererek çığlık atıyoruz, şiddete uğradık diyerek sorumluları göreve çağırıyoruz” dedi.
“ARTIK YETER”
Konuşmasına devam eden Şahin, “Şiddet, sağlıkta şiddet önlenebilir bir durumdur; biz sağlık emek ve meslek örgütleri olarak, bu şiddet sarmalının genişlemesi karşısında sağlık politikası uygulayıcılarını defalarca uyardık. Şiddetin münferit bir olgu olmadığını, bununun toplumsal ve politik bir sorun olduğunu, gerekçeleriyle birlikte tekrar tekrar ifade ettik. Kışkırtılmış sağlık talebine yol açan sağlıkta dönüşüm programından vazgeçilmesini, sağlık emekçilerinin güvenli ortamlarda çalışmalarının sağlanmasını, insan onuruna yakışır özlük haklarına kavuşturulmasını aynı zamanda toplumun nitelikli, ulaşılabilir, ücretsiz sağlık hakkına kavuşturulmasını, etkin şiddet önleyici yasa tasarıları önerdik. Ancak, tüm uyarı ve önerilerimiz görmezden gelindi; bilinçli bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından ve uygulanan sağlık politikalarından ayrıştırılarak sorun bireylerin münferit davranışları olarak görüldü. Dr. Ersin Arslan, Dr. Kâmil Furtun, Dr. Aynur Dağdemir, Dr. Ekrem Karakaya ile pek çok sağlık emekçisini, canlarımızı şiddet sonucu kaybettik; her gün sözlü-fiziki onlarca arkadaşımız şiddete maruz kalmaktadır. Mevcut sağlık politikalarında ısrar edilmesi arkadaşımızın şiddete uğrayan son sağlık emekçisi olması dileğimizi boşa çıkaracaktır. Artık yeter; sağlıkta şiddet önlenebilir bir durumdur, politik bir tercihtir, gerekli önlemleri almayanlar en az şiddet uygulayanlar kadar sorumludur. Biz sağlık emek ve meslek örgütleri olarak her türlü şiddetin karşısında, şiddete uğrayan her arkadaşımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Şiddet uygulayan, uygulatan, uyguladıkları sağlık politikalarıyla şiddete neden olanlardan da hesap soracağımızın bilinmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.