Faruk Akbaş Holistik Bakıştaydı

Ünü Fethiye'yi hatta ülke sınırlarını aşan,belgesel ve gezi fotoğrafları alanında ödüllü bir araştırmacı yazar ve fotoğraf sanatçısı olan Faruk Akbaş FRT TV ekranlarında yayınlanan Ekrem Özden ile Holistik Bakış Programı'na konuk oldu.

Faruk Akbaş Holistik Bakıştaydı

Ekrem Özden ile Holistik Bakış Bakış Programı her hafta Pazartesi günleri yayınlanıyor.Beğeni ile takip edilen programın bu haftaki konuğu belgesel ve gezi fotoğrafları alanında ödüllü bir araştırmacı yazar ve fotoğraf sanatçısı olan Faruk Akbaş’tı.Faruk Akbaş programda kendi hayatından ve çalışmalarından bahsetti.Belgesel fotoğrafçısı olduğunu ifade eden Faruk Akbaş “profesyonel olarak bu işten para kazanıyorum ve 40 yıldır bu işin içindeyim. Yılardır bütün Türkiye’yi ve de Dünyayı fotoğraflıyoruz. Çocukluktan merakım vardı.Tabi o zamanlar gücümüz yetmiyor.Makine almaya çok pahalıydı.Ancak üniversite sonlara doğru başladım. Üniversite bittikten askere gittim.Askerden sonra profesyonel fotoğrafçılığa adım attım” dedi.
Önüne çıkan şansları iyi değerlendirdiğini söyleyen Faruk Akbaş “Sonra şansımın ve fırsatları iyi değerlendirerek Multivizyon’a fotoğrafçı olarak başladım. Ondan sonra İstanbul Beyoğlu’nda  Fujifilm sponsorluğunda fotoğraf evi kurdum. Ondan sonra fotoğraf ve turizmi birleştirdik.Gezi fotoğrafçılığı olarak yurt dışına açıldık. Bizleri tanımaya başlayınca Türkiye’de fotoğraf çekimi için mükemmel bir doğası, yapısı ve şekli olduğu için yabancı fotoğrafçılarında ilgisini çekmeye başladı” dedi.
 8 arkadaş birleşip bir minibüs aldıklarını söyleyen Akbaş “Minibüsle dünyayı turalamaya başladık. Talihsiz bir kaza yaptık.Pakistan’da kamyonla kafa kafaya çarpıştık. 15 gün biz hastanede kaldık. Araba pert oldu biz yolculuğa devam ettik. Hindistan’a kadar gittik. Bizim içimizdeki bu coşku ve fotoğraflama arzusu hiç bitmedi” dedi.
Cep telefonu ve fotoğrafçılığın yaygınlaştığını ifade eden Akbaş “Bununla birlikte insanların geziye olan merakları da artıyor. Bunlar çok güzel gelişmeler. Sosyal medya çok güzel bir şey ama burada birazda kirlilikten de bahsetmek lazım. Sosyal medya yanlışta insanları yönlendiriyor. Klişeler, biçimsel yargılar daha öne çıkıyor içerikten biraz uzaklaşıyoruz. Halbuki bir yapıtı hem içeriğine hem biçimine bakarak oluşturulması gerekiyor ve öyle izlenmesi gerekiyor. Daha çok biçimsel işler öne çıkıyor. Çok süslü ve imajlı fotoğraflar ön planda halbuki biz içeriğe de sahip çıkmalıyız. Sosyal medyanın iyi tarafı daha ağır basıyor.Ama kaliteye ve içeriğine önem vermemiz lazım. Bu dijital dünyadan önce fotoğrafı iki şapkası vardı. Bir tanesi profesyonel dünya birde sanat. Şimdi buna üçüncü geldi. Sosyal medya daha çok eğlence dünyasına hizmet ediyor. Ben bu gelişmeleri kendi içinde doğallık şeklinde seyir ettiğini düşünüyorum. Günümüzde sosyal medya kullananlar ilk olarak beğenilme arzusu var.Gördüğünü gösterme durumu bazı insanlarda sosyal medyadan statü sağlıyor. Beğeni sayısı ile veya takipçi sayısı ile bunlar gibi bu gelişmeler günümüzde kaçınılmaz. Dünya son sürat teknolojik çağa doğru gidiyor. Artık önümüzde teknolojik açıdan neler göreceğiz bilemiyoruz”dedi.