Muğla'da Su Kaynakları Azaldı

MUSKİ Genel Müdürü Baki Ülgen, Muğla'ya düşen yağışların azaldığını, yeraltı su kaynaklarının geçtiğimiz yıllara oranla gittikçe düştüğünü ve baraj doluluk oranlarının kritik seviyede olduğunu belirterek su tasarrufu yapılmasına vurgu yaptı. Ülgen ayrıca Bodrum'da DSİ hatlarından kaynaklı ortaya çıkan su sorunu hakkında açıklamalar yaptı.

Muğla'da Su Kaynakları Azaldı

                                                                                                                                                            
MUSKİ Genel Müdürü Baki Ülgen Muğla’da içme suyu kaynaklarının azaldığını ve herkesin tasarruf etme konusunda hassas olması gerektiğini söyledi. 
Ülgen, “Muğla’da Yeraltı Su Kaynakları Azalıyor”
Ülgen, iklim krizinin etkileriyle tüm dünyada su konusunda büyük sıkıntıların yaşandığını ve önlem alınmazsa ilerleyen yıllarda bu sıkıntıların giderek artacağını söyledi. Ülgen ayrıca Muğla’da ki yer altı su kaynaklarının ve barajların seviyelerinde de düşüşler yaşandığına vurgu yaparken, su tasarrufunun bir devlet politikası haline gelmesi gerektiğini söyledi. Ülgen, “Muğla olarak içme suyunun yüzde 45'ini yüzeyden, yüzde 55’ini de yeraltından karşılıyoruz. Fakat geçen yıl metrekareye 4 bin 400 kilogram yağış düşerken, 2023 yılında ise bu 3 bin 200 olarak ölçüldü. Bu da 27'lik bir azalma demek. Bu da özellikle yeraltı su kaynaklarımızı olumsuz etkiliyor. Mumcular, Çamköy ve Bahçeyaka havzalarında düşüşler gözlüyoruz. Tüm bunların yanı sıra her geçen yıl su kullanımı da artıyor. Örneğin Muğla’da 2022 yılının ilk 7 ayında 8 Milyon 484 Bin m3 su kullanılırken 2023 yılının aynı döneminde bu rakam 10 Milyon 579 Bin m3 olarak ölçüldü. Yani su kullanımında yüzde 25’lik bir atış söz konusu. Yine barajlarımızda aynı şekilde bu durumdan olumsuz etkileniyor. 2020 yılı Temmuz ayında Atatürk Barajı %100, Geyik %85, Mumcular %40 iken 2023 yılı Temmuz ayı verilerine göre Atatürk %74, Geyik, %30, Mumcular ise %30,98 olarak ölçüldü ancak şuan itibariyle bu oranlar çok daha düşük seviyelere geriledi” dedi.
Ülgen, “Ülkemizde Acilen Afet Eylem Planı Uygulanmalı”
Kuraklık meselesinin önümüzdeki yıllarda daha da büyük bir sorun haline geleceğini söyleyen Baki Ülgen, “Buna önlem olarak afet planı yapılmalı. Devlet eliyle güçlü bir eylem planı hazırlanarak uygulanmaya konmalı ve içme suyunun değeri bilinmeli. Bizler Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak özellikle kuraklıkla mücadele etmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Osman Gürün’ün talimatıyla ciddi bir bütçe ayrıldı. Seydikemer’den, Datça’ya, Menteşe’den ve Bodrum’a kadar her noktada yatırım yaptık. Özelikle bu su kaynaklarımızın kıtlığı nedeniyle şebekeler de kayıp kaçakların azaltımına yöneldik ve bu kapsamda kayıp kaçağı %18 oranında azalttık. Şebeke revizyonları ve yeni şebeke çalışmaları, Hidrolik düzenlemeler, depo tadilatları ve su yapı tesislerinin düzeltilmesi, ek su kaynakları, terfi istasyon düzenlenmeleri, arıtma kapasitelerinin arttırılması, temizlenmesi, düzeltilmesi gibi çalışmalar yapıyoruz. Tüm bunlar su kaybını önlemek için İl genelinde yaptığımız çalışmalar. Öbür taraftan da su kaynaklarının düzenlenmesi, bir araya getirilmesi ve gözlerde yapılan çalışmalarımız rutin olarak devam ediyor. Ancak 13 İlçemizde de eskiyen hatların yenilenmesi ve su kaçaklarının önüne geçilmesi amacıyla Dünya Bankasından sağlamış olduğumuz krediyi hala temin edemedik. Güneş enerji tarlaları kurmak ve su kayıp kaçağını önlemek için anlaşmasını yaptığımız 63,5 Milyon EUROLUK kredinin onayı Cumhurbaşkanlığı tarafından verildiği taktirde projelerimizi hayata geçireceğiz” dedi.
En Büyük Sorun Bodrum’da Yaşanıyor
İçme suyu konusunda en büyük sorunun Bodrum Yarımadasında yaşandığına vurgu yapan Ülgen, özellikle DSİ’nin arızalı hatları ve Geyik Barajından Termik Santrale büyük miktarda su verilmesinin de bu sorunu büyüttüğünü söyledi. Ülgen, “DSİ tarafından 2011 yılında yapılan Bodrum İçme suyu hatları daha devreye alındığı andan itibaren patlamaya başlamış. 2012 yılında da yeni bir karar alınmış ve bu hatların değiştirilmesine karar vermişler. 2013 yılında da sürekli patlakların meydana geldiği cam elyaf silika malzemeyi kapsayan CTP tipli borular çelik borularla değiştirilmeye başlanmış. Biz bu hatların yapılırken hatalı olarak yapıldığını, araziye uygun olmadığını ve boru tipinin yanlış olduğuna dair hazırladığımız bir rapor ile hatları teslim alamayacağımızı sorumluları tarafından değiştirilmesi gerektiğini söyledik. 02.12.2020 tarihinde de devam eden dava sonucunda atanan bilirkişi, hatların kusurlu olduğunu belirten bir rapor hazırlamış ve kurumumuzu haklı bulmuştur. Hatlarda 3000’in üzerinde patlak meydana gelmesi nedeniyle 6 Milyon metreküp su boşa akmış yaklaşık 50 Milyon TL zarar edilmiş haftalarca iş kaybı yaşanmıştır. Ve bu hatların tamir edilme sürecinde Bodrum’un neredeyse her yerinde su kesintileri yaşanıyor. Tek bir ana isale hattı patlağının tamiratı 6 saat gibi bir süre alsa da hatların tekrar dolması, yüksek kotlara ve yeterli basınca ulaşması en az 36-48 saatimizi alıyor. Tüm bunların yanı sıra her damlasına dikkat etmemiz gereken su israf oluyor ve boşa akıyor” dedi.