7. Fethiye Belgesel Günleri (FBG) başlıyor

2016 yılında Ortaklar Öğretmen Okullu mezunları tarafından düzenlenmeye başlanan Fethiye Belgesel Günlerinin 7'ncisi 19 Nisan 202 Cuma ve 20 Nisan 2020 Cumartesi günlerinde gerçekleştirilecek.

Fethiye Öğretmen Okullular ve Eğitimciler Plaformu (FOKEP) adına düzenlenen bu kültürel etkinlik, Fethiye'nin kültürel hayatına yeni bir renk getirmiş ve kalıcı bir yer edinmiştir. Etkinlik kapsamında Fethiyeli şair ve yazarlarımızın imza günü de düzenlenecek, emekli öğretmenlerimizden de halk türküleri dinlenecektir.

ETKİNLİĞİN ONUR KONUĞU HASAN ÖZGEN
Usta Yönetmen Hasan Özgen, 7. Belgesel Günleri'nde “Onur Konuğu” olarak yer alacaktır. Etkinliğin açılış filmi, yönetmen Hasan Özgen'in “Anne Türkler Geliyor” (2023, 75') adlı belgesel filmi ocaktır.

ETKİNLİKTE YER ALACAK DİĞER FİLMLER VE YÖNETMENLER
7. Fethiye belgesel Günleri'nde bu yıl açılışta gösterimi yapılacak olan “Anne Türkler Geliyor” filminin yanı sıra, beş belgesel filmin gösterimi gerçekleştirilecektir. Ulusal ve uluslararası düzlemlerde başarılı olmuş beş film, etkinliğin ikinci gününde seyirci ile buluşacaktır. Filmler ve yönetmenleri; “Bâki” yönetmen, Alihan Erbaş-Harun Köybaşı, “Pandemi'de Roman Kadın Olmak” Yönetmen, Hemra Nida-Ekin Çuhadar, “Gölün Kıyısında”, yönetmen; Mehmet Emre Gül, “Evsiz Olmak, Sokakta Yaşamak” hazırlayan; Tunca Öğreten, “Mübadil Romanlar”, yönetmen, Sevde Tunç.

KONUŞMACI EMİN ÇAPA
7. Fethiye Belgesel Günleri'nde, gazeteci-ekonomist Emin Çapa programda konuşmacı olarak yer alacaktır. Emin Çapa, etkin temasını da içeren bir bağlamda sunumda bulunacaktır.

BU YILIN TEMASI, “KÖTÜ GELECEK”
Gerçeği görmek, gerçeği kavrayarak kavramlara ulaşmanın temelidir. Bu düşünsel süreç, günümüzde sorunlu olarak işlemektedir. Bu nedenle, bu yılın teması “Kötü Gelecek” olarak belirlenmiştir. Buradaki temel düşünce; geleceğin “kötü” olacağı yargısı olmayıp, geleceğin “kötü” olmaması adına şimdi zaman için bir uyarıdır.
Fransız Devrimi sonrasında insanlık, üstü örtük olan aklı yeniden açığa çıkardı. Ancak, pozitivist anlayış temelinde ortaya çıkan “ilerlemeci” düşünceler dünyanın düşünsel evrenini tam sarıyordu ki, insanlık Birinci Dünya Savaşı ile modernist şoka uğradı. Ekonomik çıkarlar ve bu temelde ortaya çıkan büyük savaş ve yıkımlar karşısında, kısacası “evrensel kötülük” karşısında “aklın” çaresiz kalabileceğine tanık olundu.
İnsan aklı, insan emeği, insanlık için daha iyi daha insani ortak bir gelecek kurmaya yeterlidir. Ancak kuramsal açıdan doğru olan bu bakış, dünya gerçekliğinde sapmaya uğruyor. Kötülük geleceğe egemen hale gelebiliyor. İşte, bu bakış açısıyla, kolay ve hazır duyarlıklara seslenen iyicil bir romantizm yerine, insanları uyarmak adına “kötü gelecek” olasılığına dikkat çekilmiştir. Tema, kişisel acılardan iklim sorununa, savaşlardan doğal yıkımlara, gelir eşitsizliğinden geleceksizlik kaygısına karşı bir uyarı ve “uyanık olma” istemidir.
Dünya hegemonyasının/paranın gücünü ne yazık ki insanlığın ortak aklı henüz yenemiyor. Bu açıdan, insanlığı bekleyen nice acılara karşı bir uyarı için “kötü gelecek” denilerek, acı/istenmeyen gerçeklerle yüzleşip, kötü olana karşı bir panzehir oluşturma umudu hedeflenmiştir. Fethiye Öğretmen Okullular ve Eğitimciler Plaformu adına Abdullah Taşcıoğlu, bütün eş, dost, meraklı meraksız herkesi bu imeceye destek vermeye beklediklerini ifade etmiştir.

Bakmadan Geçme