Zamlar Vatandaşın Belini Büktü
Son günlerde döviz kurunda ki önlenemeyen artış nedeni ile tüm ürünlere ardı ardına zam gelmeye başladı. Gelen zamlardan çiftçisinden, esnafına, emeklisine, işçisine kadar herkes şikayetçi. Sürekli gelen zamlar ve vatandaşın zamlardan şikayetini dile getiren Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş 'Zamlar tüketiciyi çıldırtmak üzere 'dedi. Gelen zamlardan şikayet eden Fethiye'de çiçekçilik yapan Zehra Gürpınar da 'Vatandaş olarak gelen zamlara yetişemiyoruz' diye konuştu. Zamlar vatandaşı belini büküyor.Ardı ardına gelen
Zamlar vatandaşı belini büküyor. Ardı ardına gelen zamlardan sonra Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş bir açıklama yaptı.Göktaş açıklamasında “Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, “Piyasaların durumu belli. Her gün her şeye zam geliyor ve gelen zamlar artık milleti çıldırtır hale geldi. Temel gıda maddelerine gelen günübirlik zamlar insanları çileden çıkarıyor. Vatandaş raflardaki ürünlerin fiyatına yetişemediği gibi yaşam mücadelesi veriyor. Hal böyle iken en önemli olan temel gıda maddesi ve halkımızın hiçbir şey bulamasa bile tek başına karnını doyurmaya çalıştığı EKMEK fiyatları uçtu. Ekmek üzerine kirli oyunlar bir türlü bitmiyor” dedi.
“BARİ HALKIN EKMEĞİ İLE OYNAMAYIN”
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş ekmek fiyatlarına gelen zamlar hakkında da konuştu. Göktaş, “Ekmek bu milletin, özellikle fakir ve dar gelirli halkın son yıllarda tek gıda maddesi haline gelmiştir. Fakir ve dar gelirli halkımız artık taze ekmeği alamadığı için fırınlardan, bir gün sonra bayilerde satılmayıp geri dönen bayat ekmekleri alıyor ve onları sıcak şekerli suya banarak, yâda çaya banarak karnını doyurur hale geldi. Bugün gelinen noktada Ülkenin her yerinde Ekmeğin değişik fiyatlar ile halka sunulması şaşırtıcı ve üzücüdür. Ayrıca gramajlarının farklı olması, içindeki katkı maddelerinin farklı olması ise ayrı bir durum olarak endişe vericidir. Yıllardır ekmek üzerinde oynanan oyun hiç değişmiyor. Bu hususta denetim yetkisi Tarım Bakanlığına ait. Ancak geçmişte bazı yönetmelikler çıktı ve bu yönetmelikler neticesi Fırıncılar odasına ve federasyonuna Tüketicinin hak ve hukuku gözetilmeksizin geniş yetkiler verildi, tanındı. Fırıncıları ve üreticilere verilen bu yetkilerin ve hakların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. ZAM bu milletin artık kaderi haline geldi. Yerli yersiz her şeye zam gelmesi insanları bıktırdı. Ucuz, sıhhi, gramajından çalınmayan ekmeği bu millete yedirmek devletin asli görevidir. 2,5 – 3 liraya ekmek olur mu? Oldu işte. Bu günler iyi günler, böyle giderse önümüzdeki günler 5 liraya çıkacak. Evinde 5 nüfus- 7 nüfus olan dar gelirli ve asgari ücretli ya da emekli vatandaş ne yapsın? Taş mı kemirsin?” dedi.
“PANDEMİ SÜRECİNİ YAŞIYORUZ EKMEK ARTIK AMBALAJA GİRSİN”
Ekmeğin artık daha hijyen hale getirilmesi gerektiğini de ifade eden Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, ” Abartıp kabartıp bizlere sunulan ekmeği önce hijyen hale getirin. Tebliğe uygun çıkartın. Elli kişinin çıplak olarak elinin değdiği ekmeği halka arz etmekten bu milleti kurtarın. Halkın sağlığına daha fazla önem gösterin. Ayrıca Aynı gramajdaki ekmeği ayrı ayrı bölgelerde ayrı fiyatlarla satmayı da bırakın. Ve her şeyden önemlisi Tarım Bakanlığı, Belediyeler ve Valilikler Bu işi kolluk kuvvetleri ile beraber çok sıkı denetime almalılar. Merdiven altı çalışanı engellemeli, düzgün çalışmayanı engellemeli, hijyen koşulda ekmek üretmeyeni engellemeliler. Bu arada ambalaja bir türlü girmeyen ekmek hususunda da önlemler arttırılmalıdır. Ekmek elle kontrol edilerek alınmamalı. Bu sebze meyve değil. Alıp yıkamıyorsunuz. Direk tüketiliyor. Pandemi sürecinde en çok dikkat ve özen gerektiren gıda maddesi” dedi.
“SATTIĞIMIZ ÜRÜNLERE GELEN ZAMMIN SUÇLUSU BİZ DEĞİLİZ”
İçerisinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıdan en fazla etkilenen kesim olan esnaflarda zamlardan şikayetçi. Vatandaş olarak gelen zamlara yetişemediklerini ifade eden Zehra Gülpınar.
“Çiçekçilik yapıyorum. Zamlar gereksiz ve çok fazla geliyor. Üretici aynı sıkıntıyı çekiyor, alan da satan da herkes mağdur. Ben bir esnafım, bana gelen müşteriler "Neden bu kadar
pahalı satıyorsunuz?" diyor ama suç bende değil. O yüzden dertliyiz, müşteriye dert
anlatmak zorunda kalıyoruz kendimiz sıkıntı çekiyoruz toptancımızla bir sürü sıkıntılar
yaşıyoruz. Toptancı geliyor bana derdini anlatıyor gübreye bu kadar zam geldi diyor,
tohuma bu kadar zam geldi diyor. Hepsi birbirine bağlı olarak bir yere gidiyor ama nereye
kadar gidecek. İllaki bir yerde tıkanıp kalacak. Artık gücümüz yetmeyecek, alım gücümüz
bitiyor yavaş yavaş. Dolarınız olsa da bir işe yaramıyor altınınız olsa da bir işe yaramıyor.
Yakında bulamayacağız da alacağımız şeyleri. Üretim bitecek" diye konuştu.
“SATTIĞIMIZ ÜRÜNE ZAM GELİNCE BİZDE MÜŞTERİYE YANSITMAK ZORUNDA KALIYORUZ”
Her şeye zam geldiğini ifade eden Zehra Gürpınar “Ben kesme çiçek dediğimiz canlı çiçek satıyorum. Onun üreticisi gübresine toprağına ıvırına zıvırına zam geldikçe bana yansıtıyor. Ben de bunu müşteriye yansıtmak zorundayım. Onun dışında ambalaj kullanıyorum petrolden yapılan bir malzeme ona zam geldikçe benim malzemelere geliyor. Yani dediğim gibi her şey birbiriyle
bağlantılı. Kimse demesin ki ben onu kullanmıyorum bana dokunmaz. Herkese bir şekilde bu
zamlar bir gün dokunacak. Nereye gidiyoruz bilmiyoruz. Gerçekten söylüyorlar ya freni patlamış
bir arabanın içinde gidiyoruz diye. Gidiyoruz ama hepimiz manzarayı seyrediyoruz. Ama freninin
patladığının hiç kimse farkında değil. Hem sezonun bitmesinden dolayı hem de insanların alım gücünün düşmesinden dolayı işlerde de ister istemez bir miktarda olsa fark ediyor. Sadece ben değil gıda satanlar da aynı sıkıntıyı yaşıyor" dedi.