İnsanın hayatında farklı dönemler vardır. Birçoğunu sonradan hatırlar anılarla kimi zaman hüzünlenir kimi zaman ise keyif alırsınız. Benimde Meslek hayatımda onları hatırladıkça onlarla geçirdiğim zamanı anımsadıkça keyif aldığım ve neden daha fazla birlikte olamadık diye düşündüğüm iki spor muhabirinin fotoğrafını bir arada gazetemiz yazı işleri müdürü Cem Kaytan’ın paylaşımında gördüm.
***
Fotoğrafı bugün köşemin başına iliştirdim ki benim gibi özlem duyanlar varsa onlarda görsün özlem gidersin. Kaytan paylaşımında; “Yeşil sahalara rahatsızlığı nedeniyle gelmeyeli tam 8 yıl olmuş Baki Kuran’ın. Muğla’da spor denince akla gelen iki kişiden biriydi. Biri merhum Ekrem Orhan abi, diğeri de Baki Kuran’dı. Uzun süredir Ula’daki Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı Özel Mucize Rehabilitasyon Merkezinde tedavi oluyor Baki Kuran. Geçtiğimiz günlerde gazeteci abim Özcan Özgür ile birlikte ziyaret etmiştik. O gün ki şartlarda Muğlaspor’un ve Muğla’daki gazetelerin durumlarını bize sormuştu. Kendisini maça götürme sözü vermiştim. Gerekli yerlerden izin alarak bugün de güzel bir pazar gününde Baki Kuran’ı Muğlaspor- Yozgatspor 1959 maçına getirdim. Yeşil sahaları çok özlemiş Baki Kuran. Basın Tribünün de yakın dostu olan 48 Gençlik Taraftarlar Derneği Başkanı Zülfikar Türedi ve bir süre önce aramızdan ayrılan sevgili abimiz Ekrem Orhan ile anı ölümsüzleştirdim.” Böyle bir fotoğrafın üzerine yazılacak çok bir şey yok aslında bizler için. Meslek büyüğüm her telefonu açışında “Efem” diyerek seslendiğim Özcan Özgür’de bu paylaşımı görünce duygulanmış belli ki. Aynı Fotoğrafı alarak şunları yazmış; “Muğla Sporu'nun efsane Spor Yazarı Baki Kuran, şu an Muğlaspor- Yozgat 1959 Spor karşılaşmasını Atatürk Stadı'nda Ekrem Orhan Basın Locası'ndan izliyor... Sevgili Baki'yi Ula'daki rehabilite merkezinden alp gelmeyi akıl eden "insan"; Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cem Kaytan'a teşekkür ediyorum. Muğla, maç bitiminde BAKİ KURAN'dan yorum bekliyor. Cem Kaytan umarım bunu da halledecektir... “
****
Biz gazeteciler pek vefalı sayılmayız. Hatta diğer mesleklere göre epeyce vefasızızdır. Ancak yaşımız ilerlediğinden midir nedir artık duygusal olmaya başladık. Bir nebze de olsa insani duygularımız mesleğin önüne geçmeye başladı sanırım. Maç bitiminde Baki Kuran Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cem Kaytan'ın kamerasına maçı değerlendirdi. Her zamanki davudi sesi ile başladı gördüklerini anlatmaya. İşte o zaman bizim Baki Kuran’ı ne kadar özlediğimizi onunda Atatürk Stadyumunda maç izlemeyi ne kadar özlediğini bir kez daha anladım.
***
Vefa sadece İstanbul’da bir semt ismi değil. Kişinin vaadine, ahdine ve yeminine sadık kalması, dostlarını unutmaması, onların dostluklarına ve iyiliklerine daha güzeliyle karşılık vermesidir. Böyle insanlara vefakar denilir. İşte bunu bir kez daha gösteren Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cem Kaytan'a teşekkür ediyorum. Cemiyetin yapılacak ilk etkinliğinde de Baki Kuran ağabeyimizi aramızda görmeyi umut ediyorum. Başkan gerekeni yapacaktır.
